Doç. Dr. Mustafa İŞLİYEN
ORCID: 0000-0003-0086-6165
Aksaray Üniversitesi İletişim Fakültesi
mustafaisliyen@aksaray.edu.tr
ISBN: 978-605-71074-3-5
Yayın Tarihi: 09.12.2025
Doi: 10.5281/zenodo.17866382

Parasosyal kavramı kişilerin gerçekte herhangi bir karşılıklı etkileşim bulunmamasına rağmen bir ünlüye, bir film/dizi/kitap karakterine ya da bir yapay zekâya karşı tek yönlü fakat gerçekmiş gibi deneyimlediği bir yakınlık, bağ veya ilişki hissi kurmasıyla ilgili bir duruma işaret etmektedir. Parasosyal etkileşim (PSI) yaşayan kişiler, film yıldızları ve influencerlar gibi medya figürlerini, onlarla hiçbir gerçek etkileşimleri olmamasına rağmen, bir süre sonra arkadaşları olarak görmeye başlamaktadır (“Parasocial”, 2025). Bu tarz bir etkileşim, insanların bu figürleri medya aracılığıyla sıklıkla görmeleri veya duymaları nedeniyle gerçekleşmektedir (Saikia & Mitra, 2025, s. 1735).

Parasosyal etkileşim kavramı ilk kez 1956 yılında Horton ve Wohl tarafından kullanılmıştır. Söz konusu kavram, alıcı kitlenin televizyon başta olmak üzere medyada yer alan kişilerle olan aracılı karşılaşmalarında deneyimledikleri bir tür psikolojik ilişkiye göndermede bulunmak için geliştirilmiştir.  Parasosyal ilişkiler yüz yüze etkileşimdeki ilişkilere benzemekle birlikte, aracılı ve tek taraflı oluşu itibarıyla diğer ilişki türlerinden ayrılmaktadır (Chandler & Munday, 2018, ss. 322-323).

Ray Bradbury tarafından kaleme alınan Fahrenheit 451 (2018) romanındaki karakterlerin, televizyondaki kişileri arkadaşları ya da aileden biri olarak tanımlamaları tam olarak parasosyal ilişkiye işaret etmektedir. Çünkü düzenli izleyiciler aşina olduğu ünlüleri neredeyse arkadaşları gibi hissetmeye başlamaktadır. Televizyon ekranlarında kameraya doğrudan bakarak konuşulması, söylenen şeyin bizzat ekran karşısındaki kişiye söylendiği hissi uyandırmaktadır. Özellikle sunucular tarafından izleyici ile göz teması kuruyormuşçasına gerçekleştirilen bu bilinçli eylem, bir tür samimiyet yanılsamasına yol açmaktadır. Bu da sunucular ile izleyiciler arasındaki sınırı bulanıklaştırmaktadır (Chandler & Munday, 2018, s. 323). Televizyon aracılığıyla kendisiyle konuştuğu izlenimini veren sunucular, izleyiciye örtük şekilde “ben kurgusal bir karakter değilim, gerçekten buradayım ve gerçekten sizinle konuşuyorum” mesajını vermektedir. Bu tutum medyanın etkisine açık izleyicilerde kendisine ulaşan yayının çok uzak bir mesafeden yapıldığı ve ayrım gözetmeksizin genel bir izleyici kitlesine hitap ettiği gerçeğini gözden kaçırmasına yol açmaktadır (Eco, 2024, s. 357).

Sinemada izleyiciyle kurgu karakter arasında ‘özdeşleşme’ temelinde bir bağ kurulurken, televizyon şahsiyeti ile izleyici arasındaki bağ parasosyal bir etkileşimdir. Dolayısıyla izleyici bu kişileri yakın çevresinden biri olarak görebilmektedir. Çünkü televizyon izleyicisi, sinema seyircisinden farklı olarak televizyonu kendine ait ‘özel/mahrem’ alanında izlemektedir. Bu açıdan televizyon, izleyicinin yakın çevresinden olmayan ve hatta gerçekte tanımadığı insanları kendi özel/mahrem alanının merkezine yerleştirmektedir. Bu da şüphesiz kişilerin, televizyondaki karakterler ile gerçekte tanıdığı insanlardan daha yakın bir ilişki kurmasına zemin hazırlamaktadır (Mutlu, 2008, ss. 49-50). Bu bağlamda bazı televizyon kişileri için ailemizin kızı/oğlu gibi ifadelerin kullanılması parasosyal etkileşimin bir çıktısı olarak düşünülebilir.

Televizyon kişilerini hayatının mahrem alanına dahil eden izleyici aynı zamanda izlediği kişilerin de en mahrem, en özel anlarına -kameralar aracılığıyla da olsa- tanıklık etmekte; aşk ilişkilerinden aile meselelerine kadar her anlarına ortak olmaktadır. Bunun bir uzantısı olarak da söz konusu karakterler izleyici için çevrelerinde yer alan çoğu insandan daha gerçek hale gelmektedir (Esslin, 2001, s. 55).

Parasosyal etkileşimin bir sonucu olarak kurgu-gerçek ayrımı izler kitle için kimi zaman netliğini yitirmektedir. Buna bağlı olarak izleyiciler bazı kurgu karakterleri gerçek bir kişilik olarak algılamaya başlamakta ve söz konusu karakter ile duygusal açıdan bir yakınlık kurabilmektedir. Kurtlar Vadisi dizisinin karakterlerinden Çakır’ın vefatı sonrası gıyabi cenaze namazı kılınması ve gazetelere taziye ilanları verilmesi bunun bir örneğidir. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere televizyondaki kurgu karakterler gerçek kimliği ile değil, ekranda canlandırdığı karakter olarak izleyici ailelerinin bir üyesi haline gelmektedir. Selda Alkor’un izleyicinin hafızasında “hanımağa” olarak yer etmesi ve sokakta ona hâlâ o şekilde hitap edilmesi söz konusu durumu örnekler niteliktedir. Benzer şekilde Perran Kutman’ın izleyici nezdinde “Perihan abla” olarak görülmesi de yine aynı noktaya işaret etmektedir (Mutlu, 2008, s. 49). Söz konusu dizi karakteri izleyici tarafından o denli sevilmiş ve benimsenmiştir ki dizinin çekildiği sokağa Perihan Abla adı verilmiştir. Sokak günümüzde Kuzguncuk’un önemli destinasyonlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm bu örnekler ekranlardan yansıtılan gerçekliğin, ekranların çevresindekinden, ekran insanlarınınsa kendilerine kapılan gerçek insanlardan daha gerçek hale geldiğini göstermektedir (Foley, 2019, s. 131).

Parasosyal (parasocial) kavramı “cambridgedictionary.com” tarafından 2025 yılının kelimesi olarak seçilmiştir. Bu durum, söz konusu kavramın yaygınlık kazandığını ve insanların hayatını etkileyen bir duruma işaret ettiğini göstermektedir. Kavramın geliştirildiği ilk yıllarda daha çok televizyondaki kurgu ya da gerçek kişiler (sunucu, muhabir vs.) ile izleyici arasındaki ilişkiyi açıklamak için kullanıldığı dikkat çekmektedir. Ancak zamanla diğer medya araçlarındaki kişileri de kapsamaya başladığı görülmektedir. Özellikle günümüzde sosyal medya fenomenlerinin ya da influencerların takipçileriyle kurduğu yakın ve kişiselleştirilmiş ilişkiler, parasosyal etkileşimin en yaygın ve güncel örneklerini oluşturmaktadır.

Sosyal medya, kendi ünlülerini oluşturma ve bu ünlülerin takipçileriyle olan etkileşimlerini parasosyal bir boyuta taşımanın yanı sıra diğer medya karakterleri ile alıcı kitle arasındaki ilişkiyi de farklı bir yere taşıyarak yeniden şekillendirmiştir. Geçmişte, izleyici ve televizyon karakterleri arasındaki ilişki tek taraflı ve karşılıksızdı. Dolayısıyla izleyiciyle olan etkileşim sınırlıydı. Ancak sosyal medya bu tek taraflı ilişkiyi daha etkileşimli ve -kısmen de olsa- karşılıklı bir hâle getirmiştir. İzleyiciler hayranı olduğu ünlüleri artık 7/24 takip etmekte, özel hayatlarına eskiye oranla daha fazla tanık olmakta ve onları daha yakından tanımaktadır. Sosyal medyanın bu işlevi sayesinde, izleyiciler medya karakterleriyle samimi bir bağ kurabilmekte ve ünlüleri kişisel olarak tanıyormuş gibi hissedebilmektedir (Chung & Cho, 2014, s. 47). Dolayısıyla Twitter (şimdiki adıyla X) ve Facebook gibi platformlar, kişilerin hayranlık duyduğu medya figürüne ulaştığı hissini pekiştirmektedir. Bu durum medya figürü-izleyici arasındaki ilişkisinin tek taraflı yapısını kısmen hafifletmekte ve izleyiciye o figürle etkileşim kurabilme hissini vermektedir (Fügan & Tayanç, 2019, s. 262).

İlgili literatürde parasosyal etkileşim (Parasocial Interaction) ile parasosyal ilişki (Parasocial Relationship) kavramlarının sıklıkla birbirinin yerine kullanıldığı görülmektedir. Ancak iki kavramın tümüyle aynı anlama gelmediği ve parasosyal etkileşimin daha kısa süreli, parasosyal ilişkinin ise daha kalıcı ve uzun vadeli olduğunu öne süren çalışmalar da mevcuttur. Bu çalışmalarda bir medya karakteriyle yinelenen parasosyal etkileşimin zaman içinde parasosyal ilişkiye dönüşebileceği öne sürülmektedir (Dibble vd., 2016; Fügan & Tayanç, 2019, s. 259; Hu, 2016). Genel olarak, parasosyal ilişkiler karmaşıktır. Tek taraflı olsalar bile, kişilerde gerçek gibi hissettiren güçlü bir aşinalık, hayranlık ve bağlılık duyguları yaratabilmektedir (Saikia & Mitra, 2025, s. 1735).

Anahtar kelimeler: Parasosyal Etkileşim, Medya, Sanal Yakınlık.

Kaynakça

Bradbury, R. (2018). Fahrenheit 451 (D. Körpe, Çev.; 34. bs). İthaki Yayınları. https://www.ithakiyayingrubu.com/fahrenheit-451.aspx

Chandler, D., & Munday, R. (2018). Medya ve İletişim Sözlüğü (B. Taşdemir, Çev.). İçinde Göstergebilim (s. 165). İletişim Yayınları. https://iletisim.com.tr/kitap/medya-ve-iletisim-sozlugu/9592

Chung, S., & Cho, H. (2014). Parasocial relationship via reality TV and social media: İts implications for celebrity endorsement. Proceedings of the ACM International Conference on Interactive Experiences for TV and Online Video, 47-54. https://doi.org/10.1145/2602299.2602306

Dibble, J. L., Hartmann, T., & Rosaen, S. F. (2016). Parasocial Interaction and Parasocial Relationship: Conceptual Clarification and a Critical Assessment of Measures. Human Communication Research, 42(1), 21-44. https://doi.org/10.1111/hcre.12063

Eco, U. (2024). Televizyona Dair (B. Parlak, Çev.; 1. bs). Can Yayınları. https://www.canyayinlari.com/televizyona-dair-9789750762628

Esslin, M. (2001). Televizyon Çağı/T. V. Beyaz Camın Arkası. Pınar Yayınları. http://www.dr.com.tr/kitap/televizyon-cagi/martin-esslin/arastirma-tarih/sosyoloji/urunno=0000000520747?srsltid=AfmBOoolomqG0pYdi2nrom5HyPr57JnrH4ptrmK0CGDneiLsysUtbm7q

Foley, M. (2019). Saçmalıklar Çağı Modern Hayat Neden Mutlu Olmayı Zorlaştırıyor? (A. Sezgintüredi, Çev.). Domingo Yayınevi.

Fügan, S., & Tayanç, N. K. (2019). Parasosyal İli̇şki̇: Kavramsal Bi̇r Çerçeve. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 2019(48), Article 48. https://dergipark.org.tr/tr/pub/ikad/issue/72714/990881

Hu, M. (2016). The influence of a scandal on parasocial relationship, parasocial interaction, and parasocial breakup. Psychology of Popular Media Culture, 5(3), 217-231. https://doi.org/10.1037/ppm0000068

Mutlu, E. (2008). Televizyonu Anlamak. Ayraç Yayınları.

Parasocial. (2025). Içinde Cambridge Dictionary. https://dictionary.cambridge.org/dictionary/english/parasocial

Saikia, A., & Mitra, D. R. K. (2025). Social Media Use and Parasocial Attachment: A Correlational Study of Young Adults’ Celebrity Interactions. International Journal of Indian Psychology, Correlational Study(13(3)), 1734-1755. https://doi.org/10.25215/1303.160