Dr. Gökhan İLHAN
ORCID: 0000-0002-3934-4498
gilhan81@gmail.com
ISBN: 978-605-71074-3-5
Yayın Tarihi: 13.03.2025
Doi: 10.5281/zenodo.15014956

Whistleblowing, evrensel karşılığı tam olarak bulunmayan bir kavramdır (Lewis vd., 2001, s. 215). Terim ilk defa 1963 yılında ABD’de güvenlikle ilgili gizli bir belgede kullanılmıştır (Hersh, 2002, s. 243). İngilizce olan whistleblowing terimi “to blow the whistle on” kökeninden gelmekte olup (Alp, 2013, s. 386), müsabaka esnasında bir faul olduğunda çalınan bir düdükle oyunun durdurulması veya bir suç oluştuğunda polisin “düdük çalarak” halkın dikkatini çekmeye çalışmasıdır. Kavram özellikle Anglo-Sakson literatüründe “ortak bir yanlış olduğunda kamuoyuna başvurmak” anlamında kullanılmaktadır (Aydın, 2002-2003, s. 81). Whistleblowing, uluslararası literatürde “yanlış uygulamalar” ifadesine karşılık gelen “organizational wrongdoing”, “organizational misconduct”, “malpractise” gibi terimlerle de ifade edilmektedir (Aktan, 2015, s. 21). Whistleblowing kavramı İş Dünyası Sözlüğünde yer almamakta ancak whistleblower kavramı “bir devlet memurunun çalıştığı bölümdeki yolsuzlukları ya da şikâyetlerini kamuoyuna duyurması” olarak tanımlanmaktadır (Kılıçoğlu ve Gürol, 1994, s.1000).

Whistleblowing, en yaygın tanımıyla, bir örgütün üyeleri tarafından (eski veya yeni) örgütteki bazı etik olmayan, yasa dışı veya gayri meşru davranışların (taciz, dolandırıcılık, yolsuzluk, ayrımcılık, gizleme, örgüt kural ve uygulamaların ihlali, güvenlik ve sağlık ihlalleri vb.) açıklaması (King, 1999, s. 315) veya “organizasyonlarda muhtemel kötü ve yanlış davranışları raporlamak ve açığa çıkarmak” (Aktan, 2015, s. 19) anlamında kullanılmaktadır. Dolayısıyla whistleblowing, pasif ve aktif davranış açısından proaktif davranış içinde eşsiz bir konuma sahiptir (Bjorkelo vd., 2010, s. 372). Hukuka aykırı davranışları önlemek için kullanılan whistleblowing, zaman içerisinde etik dışı davranışları önlemek için de kullanılmaya başlanmıştır. Literatürde whistleblowing kavramının birçok tanımı bulunmaktadır. Bu tanımlardan bazıları aşağıda kısaca özetlenmiştir.

Whistleblowing, örgüt kayıtlarında bulunan bilgi ve verinin bunlara erişim imkânı olan bir kişinin, herhangi bir zorunluğu olmamasına rağmen, örgüt dışı haksızlığı düzeltme imkânı olabilen bir kişi veya örgüte, kasıtlı olarak örgüt kontrolünde ya da örgütü içeren, gerçek/şüpheli/öngörülen bir haksızlık veya azımsanamayacak bir hukuka aykırılık ile ilgili kayıtlara geçirilecek bir ifşa etme (açığa çıkarma) davranışıdır (Jubb, 1999, s.78). Başka bir ifadeyle, bir örgüt içindeki hatalı davranışın, örgüt içindeki veya dışındaki kişilere bildirilmesidir (Eaton-Akers, 2007, s. 67). Bir başka tanıma göre ise, örgütlerde etik olmayan davranışların (kaynakları kötüye kullanmak, hırsızlık, rüşvet, ayrımcılık, yasa dışı faaliyetler vb.) örgüt içinde veya örgüt dışında duyurulması olarak ifade edilir (Esen ve Kaplan, 2012, s. 33). Bir anlamda whistleblowing, çalışan direnişinin yeni bir biçimi, çalışma ortamını düzenlemek için çalışanlar ve yönetim arasındaki sonu gelmeyen mücadeledir (Bouville, 2008, s. 579). Whistleblowing durumu bir “zorlama” veya “zorunluluk” olmayıp tam tersine “gönüllülük” esastır (Aktan, 2015, s. 22).

Whistleblowing (bilgi ifşası) kavramının Türkçe‘de birçok tanımı ve açıklaması mevcut olup fikir birliği kurulamamıştır. “İspiyonculuk, gammazlama, muhbirlik, jurnalcilik, ajanlık” gibi ifadeler, kavrama karşılık gelen eylemler için olumsuz çağrışımlar içerdiği için kavrama uygun değildir. Bunların yerine “bilgi ifşası” veya “ihbar” ve terimlerini kullanmak daha uygun olacaktır (Alp, 2013; Aktan, 2015, s. 23; Akı ve Çoruk, 2022, s. 95). Ayrıca ulusal literatürde whistleblowing kavramı, “bilgi uçurma”, “erdemli raporlama”, “sorun bildirme”, “açık etme”, “vicdani red”, “etiksel ifşa” (Sayğan ve Sayğan, 2020; Altıntaş vd., 2022, s. 867; Çiğem, 2013, s. 95; Çiçeklioğlu ve Kale, 2021, s. 469; Aktan, 2015; Yılmaz ve Bayram, 2019) olarak çevrilerek çeşitli araştırmalarda kullanılmıştır.

Bu çalışmada “whistleblowing” kavramına karşılık olarak, olumsuz bir durumu ortaya çıkarma ve açıklama anlamına gelen daha çok tercih edilen “bilgi ifşası” ifadesi tercih edilerek, kavramın özüne sadık kalmaya çalışılmıştır. Kavram ile ilgili literatür çalışmalarındaki diğer Türkçe karşılıkları da göz ardı edilmemelidir. Genel olarak, bir örgüt içindeki etik olmayan davranışlar Tablo 1’de gösterildiği gibi gruplandırılabilir (Dasgupta ve Kesharwani, 2010, s. 59).

Tablo 1. Örgütlerde Etik Olmayan Davranışlar

Kategori

Unsurlar

Çalmak

Para veya mal çalmak, rüşvet veya komisyon almak, kişisel kazanç için konumundan yararlanmak, tarafa haksız avantaj sağlamak veya herhangi bir çalışanı suistimal etmek.

İsraf

Kötü yönetime bağlı örgütsel varlıkların israfı

Kötü yönetim

Yönetimsel performans hataları

Güvenlik problemleri

Güvenli veya uyumlu olmayan ürünler ve güvenli olmayan çalışma koşulları

Cinsel rahatsızlık

İstenmeyen cinsel istekler/cinsel tercihlere yaklaşımlar ve cinsel nitelikli sözel/fiziksel teması.

Ayrımcılık

Cinsiyet, ırk, din vb. temelli ayrımcılık.

Yasaların ihlali

Yasaların ihlal edilmesi

Whistleblower, bilgi ifşası sürecini başlatan kişidir. Whistleblower, çalıştığı örgütte ihmal, suistimal, görevi kötüye kullanma veya yetkisizlik gibi tehditleri bilen ve ortaya çıkaran kişidir (Ray, 2006, s. 438). Örgütteki bu olumsuz davranışları açığa çıkarıp ifşa edenler, “ispiyoncu” gibi aşağılayıcı sıfatlara maruz kalarak örgüt tarafından dışlanır (Saygan ve Bedük, 2013, s. 6). Diğer taraftan whistleblower’lar bir örgütün otoritesini, devamlılığını ve kamu imajını tehlikeye atabilirler (Pierson vd. 1993, s. 58). Bu açıklamalardan hareketle bilgi ifşası örgütlerde illegal ve etik dışı davranış konularını kapsadığı söylenebilir.

Whistleblower’ın eylemleri gereksiz zarar verme, insan hakları ihlalleri, yasa dışı eylemler, kuruluşun amaçlarının ihlali ve tamamen etik hedefler gibi nedenleri içermelidir. Aksi takdirde, bir kişiye zarar verme ve kişisel çıkar sağlama şeklinde verilen bilgilerin toplumda ispiyonculuk olarak bilinen durumdan farkı olmayacaktır. Etik olmayan durum veya eylemin bilgi ifşası sonrasında ortadan kaldırılması sağlanmalıdır. Aksi takdirde hiçbir etkisi olmadığı bilinse de topluma, kendisine ve ailesine zarar vermenin bir anlamı yoktur (Arslan, 2001, s. 103-104).

Bilgi ifşası, örgüt içindeki herhangi bir suistimali veya etik olmayan davranışı ilgili veya ilgisiz taraflara bildirmek anlamındadır ancak aynı zamanda bu süreçte atılması gereken belirli adımlar vardır. Bilgi ifşası sürecinin adımları şu şekilde sıralanabilir (Trevino-Nelson, 2011, s. 140-143):

  • İlk olarak, derhal yöneticinizle iletişime geçmek,
  • Aileniz ile konuyu tartışmak,
  • Yöneticinizin konuya ilgisiz kalması sonucu diğer düzeydeki yöneticilerle görüşmek,
  • Örgüt etik görevlisi veya ombudsmanı ile iletişime geçmek,
  • Örgüt dışındaki taraflarla iletişime geçmeyi düşünmek,
  • Örgüt dışında ilgili herhangi bir kişi veya örgüte başvurmak
  • İşten ayrılmak.

Micelli ve Near (1992), içsel ve dışsal olmak üzere iki farklı whistleblowing türü olduğunu belirtmektedir. İçsel whistleblowing, bir çalışanın örgüt içinde bir sorunu çözmeyi ve aşmayı hedeflediğinde bu durumu kendi yöneticisine veya üst yönetimine bildirmesi; dışsal whistleblowing ise çalışanın bir sorunu örgüt dışındaki bir kişiye veya gruba (medya, kamu yararına çalışan gruplar veya düzenleyiciler gibi) bilgi verdiğinde gerçekleşir (Buchholz ve Rosenthal, 1998, s. 399). Her iki whistleblowing türü, benzer riskler, sorunlar ve güçlüklere sahiptir (Ray, 2006, s. 438).

Whistleblowing, bireylerin duyguları açısından değerlendirildiğinde “umut” duygusunun çalışanı örgüt içindeki olumsuz durumları yine örgüt içinde bir otoriteye başvurmaya, “öfke” duygusunun ise çalışanın örgüt dışında bulunan bir otoriteye yönlendirmesine etki ettiği belirtilmektedir (Henik, 2008, s. 116). Whistleblowing üzerine mevcut araştırmalar, bilgi ifşası eylemlerinin olasılığını etkileyen beş tür faktör tanımlanmaktadır (Hassink vd., 2007, s. 29-30).

  • Psikolojik faktörler
  • Kültürel ve etik faktörler
  • Yapısal faktörler (politika, düzenlemeler dahil)
  • Misilleme (öç alma)
  • Hatalı uygulamaların türü

Çalışanların örgüt içinde gerçekleşen hatalı uygulamaları üst yönetime haber vermesi için büyük ölçüde güven duymaları gerekir. Yönetim yalnızca kolay ulaşılabilir olmakla kalmamalı, hatalı uygulamaları iletenleri yargılamadan veya suçlamadan dinlemelidir. Çalışanların bu konudaki endişelerini gidermenin tek yolu, üst yönetimin samimi ve kararlı bir whistleblowing politikası sergileyerek güven oluşturmasıdır (Aktan, 2015, s. 29-30). Bilgi ifşası, örgütlerde dolandırıcılık olayını ortaya çıkarmanın en yaygın yöntemlerinden biri olarak kabul edilmektedir (Dyck vd., 2010). Enron, Olympus ve Worldcom gibi küresel şirketlerin finansal skandallar gün ışığına çıktıkça bilgi ifşasının önemi ortaya çıkmıştır (Lee ve Xiao, 2018, s. 22). Sonuç olarak bilgi ifşası kavramının tam olarak karşılığı hakkında görüş birliği olmamasına rağmen, örgüt içinde etik olmayan olumsuz davranışların örgüt içinde ya da örgüt dışında duyurulmasıdır. Kavram, çeşitli örgütlerden çalışanları dâhil ederek genellikle etik açıdan değerlendirilerek incelenmiştir (Esen ve Kaplan, 2012, s. 48-49).

Anahtar kelimeler: Bilgi İfşası, Etik, Whistleblowing, Whistleblower.

Kaynakça

Akı, G. & Çoruk, A. (2022). Ortaöğretim Kurumlarına Görülen Bilgi İfşası (Whistleblowing) ve İş Doyumu Arasındaki İlişki. Anadolu Journal of Educational Sciences International, 12(1), 93-122. https://doi.org/10.18039/ajesi.935013

Aktan, C. C. (2015). Organizasyonlarda Yanlış Uygulamalara Karşı Bir Sivil Erdem, Ahlaki Tepki ve Vijdani Red Davranışı: Whıstleblowıng. Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 7(2), 19-36.

Alp, M. (2013). Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Heınısch/Almanya Kararı Işığında Whıstleblowıng (İşçinin İfşa ve İhbarı) ve İş İlişkisinde İfade Özgürlüğü. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 15, 385-422.

Altıntaş, M., Özata, M. & Bozbayır, O. (2022). Etik Liderlik ve Whistleblowing (Erdemli Raporlama): Yükseköğretimde Bir Araştırma. Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 13(35), 864-892. doi: 10.21076/vizyoner.1008429

Arslan, M. (2001). İş ve Meslek Ahlakı, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Aydın, U. (2002-2003). İş Hukuku Açısından İşçinin Bilgi Uçurması (Whistleblowing), Sosyal Bilimler Dergisi, 79-100.

Bjorkelo, B., Einarsen, S. & Matthiesen, S. B. (2010). Predicting Proactive Behaviour at Work: Exploring The Role of Personality as An Antecedent of Whistleblowing Behaviour. Journal of Occupational and Organizational Psychology, 83, 371-394. doi:10.1348/096317910×486385

Bouville, M. (2008). Whistle-Blowing And Morality. Journal of Business Ethics, 81(3), 579-585. doi:10.1007/s10551-007-9529-7

Buchholza, R. & Rosenthal, B. S. (1998). Business Ethics. New Jersey: Prentice Hall Inc.

Çiçeklioğlu, H. & Kale, A. (2021). Örgütsel Sağlığın Lider-Üye Etkileşimi ve Whistleblowing Üzerindeki Etkisi: Otel İşletmelerinde Bir Alan Araştırması. Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD), 13(25), 466-483. doi: 10.20990/kilisiibfakademik.973248

Çiğdem, S. (2013). Büro Yönetiminde Whistleblowing ve Etik İlişkisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (Özel Sayı), 94-105.

Dasgupta, S. & Kesherwani, A. (2010). Whistleblowing: A Survey of Literature. The IUP Journal of Corporate Governance, 9(4), 57-70.

Dyck, A., Morse, A. & Zingales, L. (2010). Who Blows The Whistle on Corporate Fraud? The Journal of Finance, 65(6), 2213-2253. doi:10.1111/j.1540-6261.2010.01614.x

Eaton, T. V. & Akers, M. D. (2007). Whistleblowing and Good Governance, The CPA Journal, 77(6), 66-71.

Esen, E. & Kaplan, H. A. (2012). İşletmelerde Ahlaki Olmayan Davranışların Duyurulması (Whıstleblowıng). Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(2), 33-52.

Hassink, H., Vries, M., Bollen, L. (2007). A Content Analysis of Whistleblowing Policies of Leading Eoropean Companies, Journal of Business Ethics, 75, 25-44. doi:10.1007/s10551-006-9236-9

Hersh, M. A. (2002). Whistleblowers-Heroes or Traıtors?: Individual And Collective Responsıbılıty For Ethıcal Behavıour. Annual Reviews in Control, 26(2), 243-262. doi:10.1016/s1367-5788(02)00025-1

Henik, E. (2008). Mad as Hell or Scared Stiff? The Effects of Value Conflict and Emotions on Potential Whistle-Blowers. Journal of Business Ethics, 80, 111-119. doi:10.1007/s10551-007-9441-1

Jubb, P. B. (1999). Whistleblowing: A Restrictive Definition and Interpretation, Journal of Business Ethics, 21(1), 77-94. doi:10.2307/25074156

Kılıçoğlu A. & Gürol E. (1994). İş Dünyası Sözlüğü, C.2. İstanbul: Cem Yayınları.

King, G. (1999). The İmplications of An Organization’s Structure on Whistleblowing. Journal of Business Ethics, 20(4), 315-326. doi:10.1023/a:1006028417000

Lee, G. & Xiao, X. (2018). Whistleblowing on Accounting-Related Misconduct: A Synthesis of The Literature. Journal of Accounting Literature, 41, 22-46. doi:10.1016/j.acclit.2018.03.003

Lewis, D., Ellis, C., Kyprianou, A. ve Homewood, S. (2001). Whistleblowing At Work: The Results of A Survey of Procedures in Further And Higher Education. Education and The Law, 13(3), 215-225. doi:10.1080/09539960127292

Micelli, M. P. & Near, J. P. (1992). Blowing the Whistle: The Organizational and Legal Implications for Companies, and Employees, Lexington Press, New York.

Pierson, J. K., Forcht, K. A. & Bauman, B. M. (1993). Whistleblowing: An Ethical Dilemma. Australasian Journal of Information Systems, 1(1). doi:10.3127/ajis.v1i1.432

Ray, S. L. (2006). Whistleblowing and Organizational Ethics, Nursing Ethics, 13(4), 438-445. doi:10.1191/0969733006ne882oa

Sayğan, S. & Bedük, A. (2013). Ahlaki Olmayan Davranışların Duyurulması (Whistleblowing) ve Etik İklimi İlişkisi Üzerine Bir Uygulama. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 28(1), 1-23.

Sayğan Tunçay, S., & Sayğan Yağız, F. N., Türkiye’deki “Bilgi Uçurma (Whistleblowing)” Makalelerinin Bibliyometrik Profili, BMIJ, (2020), 8(4), 266-295, doi:http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v8i4.1716

Trevino, K. L. & Nelson, A. K. (2011). Managing Business Ethics Straight Talk About How To Do It Right, Fifth Edition, America: John Wiley & Sons

Yılmaz E., Z. & Bayram A. (2019). Sağlık Çalışanlarında Örgütsel Vatandaşlık Davranışı ile Etiksel İfşa Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8(1), 246-267. doi: 10.33206/mjss.518972

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir