Dr. Öğr. Üyesi Cevahir Sinan ALTUNDAĞ
ORCID: 0000-0002-5649-3268
Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi
csaltundag@firat.edu.tr
ISBN: 978-605-71074-1-1 
Yayın Tarihi: 06.03.2024
Doi: 10.5281/zenodo.10783574

180 derece kuralı, sinemada kurgunun keşfiyle birlikte ortaya çıkmış bir zorunluluk olarak nitelendirilebilir. Edwin S. Porter’ın 1903 yılında yaptığı Bir Amerikan İtfaiyecisinin Yaşamı (Life of an American Fireman)  isimli filmde farklı çekimleri neden-sonuç ilişkileri içinde birbirine bağlayarak ilk örneklerini ortaya çıkardığı “film kurgusu”, sinemanın potansiyelini açığa çıkartan ve bu yeni sanat dalının kendine özgü formunu oluşturan en önemli keşiflerden biri olmuştur. Porter’dan önce başka filmciler de farklı çekimleri bir araya getirerek kurguyu kullanmış olsalar da, Porter’ın kurguyu kullanış biçimi, çekimlerde tamamlanmamış aksiyonları bir araya getirmesi, dolayısıyla aksiyonu kurguyla tamamlaması bakımından da özgün ve önemlidir. Porter’ın, 1903 yılında yapmış olduğu Büyük Tren Soygunu (The Great Train Robbery) filminde bu yeni sinematografik aygıtı daha rafine biçimde kullandığı göze çarpar.

Her ne kadar kurgunun keşfi Porter’a atfedilse de, bu yeni keşfin tam potansiyeline kavuşması David W. Griffith’in uygulamalarıyla ortaya çıkmıştır. Porter’ın kesmeleri büyük ölçüde fiziksel nedenlerden kaynaklanırken, Griffith’in devamlılık kurgusu, fiziksel değil dramatik sebeplerle bakış açısını değiştirir (Reisz & Gavin, 2010, s. 9).

Sinematografik anlatının bu yeni “parçalı” hali, üç boyutlu dünyanın gerçekçi bir yeniden sunumu olarak nitelendirilebilecek sinemanın aşması gereken önemli bir engeli de ortaya çıkarmıştır: İki boyutlu perde düzlemi. Üç boyutlu dünyanın parçalı aksiyonlarını içeren çekimlerin iki boyutlu düzlemde bir araya getirilmesi, zamansal ve mekânsal devamlılık duygusunun bozulmaması için bazı önlemlerin alınmasını gerektirir. 180 derece kuralı, işte bu gereklilikten doğmuştur.

180 derece kuralı, film perdesi iki boyutlu bir düzlem olduğundan, izleyicide yön duygusunun kaybolmaması ve çerçeve içindeki kişi/objelerin uzamsal ilişkilerinin anlaşılabilmesi için, kamera pozisyonlarının sahne boyunca bu kişi/objelerin oluşturduğu bakış veya hareket vektörleri referans alınarak çizilecek hayali bir çizginin bir tarafında yer alması gerekliliğini ifade eder. (bkz. Şekil 1)  

Şekil 1. 180 Derece Kuralı.

Bir başka deyişle, 180 derece kuralı, bir karakterle bir diğer karakter veya obje arasındaki uzamsal ilişkiyle ilgilidir. Belirli bir uzamda karakterler arasında, ya da bir karakter ve bir obje arasındaki ekran yönünün tutarlılığını sağlamak için kullanılır. (Proferes, 2018, s. 4)

180 derece kuralına uyulduğunda “çerçeve içinde birbiriyle ilişkili konumlanmaların sürekliliği, […] bakış çizgisinin sürekliliği [ve] çerçeve içi yönelimin sürekliliği” sağlanır. (Bordwell & Thompson, 2012, s. 236)

Şekil 2a, 2b ve 2c, Şekil 1’de belirtilen 180 derece kuralına uygun bir biçimde oluşturulmuş çekimleri göstermektedir. Kadın oyuncu (A) solda, erkek oyuncu (B) sağda yer almaktadır. Şekil 2a, kadın oyuncunun sağ amorsundan yapılmış çekimi göstermektedir. Şekil 2b, birbirine dönük iki oyuncuyu genel planda çerçevelerken bu iki oyuncunun uzamsal ilişkilerini açıkça ortaya koyar. Şekil 2c ise erkek oyuncunun sol amorsundan yapılmış çekimi göstermektedir. Üç çekim de kadın ve erkek oyuncu arasında oluşan aks çizgisinin bir tarafından yapılmıştır. Bu sebeple, bu üç çekim arasında yapılacak herhangi bir kesme, kadın ve erkek oyuncunun birbirleriyle olan göreli pozisyonlarını tutarlı bir biçimde koruyacağından, izleyici zihninde herhangi bir yön karmaşasına sebep olmayacaktır.

Şekil 2a. Kamera 1                             Şekil 2b. Kamera 2                         Şekil 2c. Kamera 3

Ancak, kamera pozisyonunun aks çizgisinin diğer tarafına geçtiği, yani “aksı atladığı” durumda (bkz. Şekil 2d), yukarıdaki çekimleri bu çekimle birlikte kurgulamak, oyuncuların uzamsal ilişkilerini bozarak, izleyicide yön duygusunun karışmasına sebep olacaktır. İzleyici bir anda, sahnenin diğer tarafına geçmiş ve sahneyi oradan izliyormuş gibi bir duyguya kapılacaktır.

 

 

 

 

 

Şekil 2d. Kamera 4

İzleyicide yön duygusunun karışmasına sebep olmadan 180 derecelik aksı atlamanın bir yolu, kameranın çekim sırasında aksı geçmesine izin vermektir. Yani herhangi bir kesme yapmadan, kameranın kayıt esnasında yapacağı bir hareketle aksın diğer tarafında yeniden konumlanmasını sağlamaktır. Bu durumda, yeni uzamsal ilişkiler izleyicinin gözü önünde kurulacağından, herhangi bir soruna sebep olmaz (Brown, 2011, s. 84; Sokolov, 2012, s.69).

Diğer yandan, 180 derece kuralının bazı istisnaları, Brown tarafından şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Plan içerisinde cisimlerin konum değiştirmesi,
  • Kameranın konumunun plan içinde değişmesi,
  • Bütünüyle ilgisiz bir şeye yapılan kesme sonrası konuya tekrar dönülmesi,
  • Hareketli nesne çekimlerinde tarafsız bir eksen planına kesilmesi (2011, s. 84).

Ayrıca Brown (2011, s.84), eğer plan çok belirgin ve güçlüyse, izleyicinin uzamsal ilişkileri rahatlıkla kurabileceği bir mekânda gerçekleşiyorsa (mahkeme salonu gibi), aks atlamalarının izleyicide herhangi bir şaşırma duygusuna yol açmayacağını da ifade etmektedir.

180 derece kuralının yukarıda belirtilen biçimler haricinde kırılması, ya da bir başka deyişle aksın atlanması durumunda “izleyicinin uzamsal algısı da bozulmaya uğrar” (Shimamura, 2013, s. 9), hatta bu yön değişiminin nedenini anlamak için zihninin arka planında uğraşırken, dikkatleri anlatılan öyküden uzaklaşabilir (Brown, 2011, s. 83-84; Bordwell, 2012, s. 237). Ancak bazı çalışmalar, bu kuralın kırılmasının izleyicide bu denli dramatik bir etki oluşturmadığına işaret etmektedir (Kachkovski et al., 2019; Magliano & Zacks, 2011). Walter Murch de ideal bir kesmeyi tanımladığı altı kriter içerisinde (2005, s.15-17), 180 derece kuralının hiyerarşik olarak diğer kriterlerden (duygu, öykü, ritm, göz takibi) daha alt sıralarda olduğunu belirtir.

Anahtar kelimeler: 180 derece kuralı, devamlılık kurgusu, kurgu, sinema

Kaynakça

Bordwell, D., & Thompson, K. (2012). Film Sanatı. (E. Yılmaz, & E. S. Onat, Çev.) Ankara: De Ki Basım Yayım.

Brown, B. (2011). Sinematografi: Kuram ve Uygulama (Genişletilmiş 4. Baskı). (S. Taylaner, Çev.) İstanbul: Hil Yayın.

Kachkovski, G. V., Vasilyev, D., Kuk, M., Kingstone, A., & Street, C. N. (2019). Exploring the Effects of Violating the 180-Degree Rule on Film Viewing Preferences. Communication Research, 46(7), 948-964. doi:10.1177/0093650219838959

Magliano, J. P., & Zacks, J. M. (2011). The Impact of Continuity Editing in Narrative Film on Event Segmentation. Cognitive Science, 35(8), 1489-1517. doi:10.1111/j.1551-6709.2011.01202.x

Murch, W. (2005). Göz Kırparken. (İ. Canikligil, Çev.) İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Proferes, N. T. (2018). Film Directing Fundamentals (4th ed.). New York, USA: Routledge.

Reisz, K., & Gavin, M. (2010). The Technique of Film Editing. Massachusetts, USA: Elsevier.

Shimamura, A. P. (2013). Psychocinematics: Exploring Cognition at the Movies. New York, USA: Oxford University Press.

Sokolov, A. G. (2012). Sinema ve Televizyonda Görüntü Kurgusu. (S. Arslanyürek, Çev.) İstanbul: Agora Kitaplığı.