Dr. Öğr. Üyesi Pelin SEÇKİN
ORCID: 0000-0002-2168-5147
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
pelinseckin@ktu.edu.tr
ISBN: 978-605-71074-1-1  
Yayın Tarihi: 04.10.2023
Doi: 10.5281/zenodo.8406505

Dil; devingen, evrensel ve özgül bir nitelik taşımasının yanında bireyin duygu ve düşüncelerini anlatmasına aracılık ederek iletişimi sağlayan temel araçlardandır. İletişim esnasında dil kullanıcılarının seçtiği sözcükler, söz dizimi, morfolojik unsurlar vb. dilsel ögeler farklı işlevler yüklenebilmektedir. Bu işlevler sonucunda iletişimin gereği olarak doğal dil kullanıcısı hem “dil dizgesini kullanarak iletişim yetisini gerçekleştirmekte” hem de “diğer konuşucularla iletişimsel örüntülerinde edimsel bilgi değişikliğine yol açabilmektedir.” (Yozgat, 2018, s. 56; Koşaner, 2018, s. 87). Emir verme, ikna etme, nezaket, ironi, olumsuzlama, sezdirim gibi edimsel bilgiler; konuşurun niyetini ortaya koymaktadır. Edim bilimi de bu doğrultuda neyi, kime, hangi koşullarda, ne için söylendiğini araştıran bir alan olarak tanımlanır.  Aynı zamanda edim bilimi “dil ve bağlam arasında dilbilgiselleştirilmiş ya da bir dil yapısında kodlanmış olan ilişkileri, dilin yapısından ziyade dilin kullanıldığı bağlamda, onu kuşatan koşulları ve konuşmacıya yönelik amaçları incelemektedir (Yılmaz, 2021, s. 2; Levinson, 2003, s. 9). Bu alanda konuşmacının niyetlerinin yanı sıra “zaman, mekân, katılımcıların geçmiş bilgisi ve birbirleriyle olan ilişkileri de ön plana çıkmaktadır.” (Aşkın Balcı, 2017, s. 557).

Konuşmacının “iletişimsel gelenekleri yaratıcı bir şekilde kullanarak gerçekte söylediğinden daha fazlasını veya bundan oldukça farklı bir şeyi kastedebildiği ifadeleri temel alan edim bilimindeki” kavramlardan biri bağlamdır (Levinson, 2003, s. 27). Bir ifadeyi oluşturan dilsel ögeler ile “ifadenin üretilmesi, anlaşılması ve çözümlenmesinde rol oynayan bilişsel, durumsal ve sosyo-kültürel ögeler” bağlamı oluşturmaktadır (Yılmaz, 2021, s. 25). Aynı zamanda “konuşmacı ve muhattap tarafından daha önce söylenen ve ifadenin anlaşılmasına katkı sunan bilgileri, örtük olarak kabul edilen uzlaşı, inanç ve önvarsayımları” içermektedir (Lyons, 2003, s. 369). Dolayısıyla edim bilimi; konuşmacı ve dinleyiciyi öne çıkaran, geçmiş ve kültürle ilgili bilgilerin oluşturduğu önvarsayımı konu edinen, söylenen ifadenin amacının ne olduğunu belirlemeyi hedefleyen, dilin kullanımla anlam ve değer kazandığı düşüncesini temel alan dil bilimi dalıdır.

Edim bilimine göre anlam; söylemin oluşturulduğu bağlam, muhataplar çerçevesinde oluşmaktadır. Örneğim “Anne, kek!” diye bağıran bir çocuğun annesinden kek vermesini mi istediği yoksa bir kokudan hareketle kekin yandığını düşünüp annesini uyarmak mı istediğini belirleyen, ifadenin sunulduğu ortam olacaktır. Bu durumda anlamın bağlama, iletişimdeki bireylerin konumları ve ilişkilerine bağlı olarak değişebileceğini söylemek mümkündür. Her ne kadar anlam sabit olmasa da daha bebeklikten itibaren dil ediniminde hangi bağlamda hangi dilsel birliklerin kullanılacağı zihne kodlanmaktadır. Dolayısıyla belli anlamların yaratılmasında bağlama dayalı olarak ortak dilsel birliklerin kullanımını söz konusudur. Kullanılan bu birlikler “iletişimin teminat sistemini” oluşturmaktadır (Clark, 2006, s. 381). Başka bir deyişle edim bilimsel olarak güçlendirilmiş iletişim, söylenenin içeriğine katkıda bulunmaktadır (Horn, 2006, s.18). İçeriği edim bilimsel açıdan değerlendirmek, tutarlılık terimini akla getirmektedir; mantıksal bir tutarlılığın olmadığı söylemler anlam oluşturmayacak ve nihayetinde de iletişim gerçekleşmeyecektir. İletişimin gerçekleşebilmesi için zihin anlamlı sözceleme üzerinde çalışmakta ve bir bağlam temsili çıkarmaktadır.  Bu bağlam, başka bir zihinsel temsille birleştirilerek konuşmacı tarafından kastedilen tam mesajı kodlayarak iletebilmektedir (Kehler, 2006, s. 284). Söz konusu bu işleyiş, iletişimin -özellikle dilsel iletişimin- edim bilimsel ölçütler aracılığıyla değer kazandığını ortaya koymaktadır.

İletişimsel sürecin bir parçası olarak edim bilimsel sözler, bireylerin bir grup içinde yer almasından dolayı hem bireysel hem de toplumsaldır (Duman, 2022, s.  73). Nitekim kullanılan ifadeler, edim bilimsel olarak “katılımcıların belirli söylem olaylarıyla ilgili bilişsel ve kültürel modelleri inşa ederken ve manipüle ederken retorik stratejilerin bir parçası olarak da kullanılabilmektedir (Fauconnier, 2006, s. 674). Dolayısıyla iletişimdeki sosyal gösterim oluşturan dilsel/dil bilgisel tercihler edimbilim aracılığıyla tespit edilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Dil, Edim Bilimi, İletişim.

Kaynakça

Aşkın Balcı, H. (2017). Edimbilim ve gramer ilişkisi. İnternational Journalk of Languages Education and Teaching, 5(4), 556-566.

Clark, H. (2006). Pragmatics of language performance. L. Horn, G. Ward (Ed.), The handbook of pragmatics içinde (s. 365-382), USA: Blackwell Publishing.

Duman, S. (2022). Edimbilim kavramlar-yöntemler- alanlar. Ankara: Dorlion Yayınları.

Fauconnier, G. (2006). Pragmatics and cognitive linguistics. L. Horn, G. Ward (Ed.), The handbook of pragmatics içinde (s. 657-674 ). USA: Blackwell Publishing.

Horn, L. (2006). Implicature.  L. Horn, G. Ward (Ed.),  The handbook of pragmatics içinde (s. 3-28). USA: Blackwell Publishing.

Kehler, A. (2006). Discourse Coherence. L. Horn, G. Ward (Ed.),  The handbook of pragmatics içinde (s. 241-265 ). USA: Blackwell Publishing.

Koşaner, Ö. (2018).  İşlevsel dilbilgisi ve işlevsel söylem dilbilgisi. Ö. Can (Ed.), Dilbilim kuramları içinde (s. 84-153). İstanbul: İthaki Yayınları.

Levinson, S. C. (2003). Pragmatics. Cambrdige: Cambrdige University Press.

Lyons, J. (1983). Kuramsal dilbilime giriş. (A.Kocaman, Çev.), Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Yılmaz, E. (2021). Edim bilimine giriş kavram-kuram-uygulama. Ankara: Pegem Akademi.

Yozgat, U. (2018). Dilbilimde biçimci ve işlevci düzlem. Ö. Can (Ed.), Dilbilim kuramları içinde (s. 33-76). İstanbul: İthaki Yayınları.